RÖPORTAJ MELİH TÜRK
FOTOĞRAF İSA ARSLAN
Kapıdan adımımızı attığımız andan itibaren gerçek dünyadan masalsı alemlere geçiş yaptığınız bir mekan 'Cahide Palazzo'. Heykellerin sizi karşıladığı girişten başlayıp, büyük salona ulaşana kadar bir müzede gezer gibi hissediyorsunuz kendinizi. Işığın, sesin, mimarlığın, sanatın ve modanın izlerini her yerde gördüğünüz bu sıra dışı mekan, eğlence dünyasına farklı bir mimari boyut kazandırıyor. Hayallerini ve tutkusunu 'Cahide Palazzo' ile mimari olarak yansıtan Ali Türker'le keyifli bir söyleşi yaptık.
Cahide Palazzo projesi için nasıl bir araya geldiniz? Proje fikri nasıl gelişti? Cahide Palazzo'nun proje detaylarını anlatabilir misiniz?
Uzun yolculuğumuzun vazgeçilmez arkadaşı, her zaman yaratıcılıkta sınırları zorladığımız, büyük başarılara imza attığımız, yapılmayanı yaptığımız birlikte ödüller alıp, bu alanda iz bıraktığımız İzzet Çapa. 20 yılı aşkın bir süre uzun ve derin bir yol arkadaşlığı... Başarılar, aynı istek ve heyecanla devam eden hayaller, bitmek bilmeyen yepyeni projeler ve Cahide Palazzo... Bizi heyecanlandıran, bize ezber bozduran bir baş yapıt. Cahide Palazzo projesini daha önce de Çapamarka ile beraber yapmış olduğumuz Cahide Düşler Ormanı Alaçatı projesinin bir uzantısı, bir devam projesi olarak düşünebiliriz. Cahide Palazzo sarayda geçen ihtiraslı ve tutkulu bir aşkın ruhunu yansıtıyor. Sizi canlı bir rüyaya davet ediyor.
Mekanı ne kadar sürede tamamladınız?
3500 m2 alanda 10000 m2 yüzey yakalayıp, dört ay gibi kısa bir sürede bitirdik aslında. Ancak araya giren COVID-19 virüsü nedeni ile mekan misafirleri ile ancak bugünlerde buluşabildi. Bu süreçte masaldaki aşkın her köşesini işleyebilme fırsatı bulduk.
Dekorasyon için birbirinden ilginç malzemeler gözümüze çarpıyor. Bunları ne kadar zamanda ve nerelerden topladınız?
İstanbul'un ortasında bir eğlence sarayı yaratmaktı önceliğim. Sarayın askerleri tarafından korunan kilitli kapılar arkasında büyülü bir aşk hikayesi ile başladım bu hayale. Bu büyülü dünyayı yaratmak adına kullandığımız malzemeler, dokular ve aksesuarların hepsi bu mekan için özel olarak tasarlandı ve üretildi. Bazı objeler çıktığım seyahatlerden özellikle burası için topladığım aksesuarlar ve ilhamların ürünleriydi.
Cahide Palazzo konseptinin iç mimari açısından en önemli unsurları, kilit noktaları neler?
Cahide Palazzo; ışığın, sesin, mimarlığın, sanatın, aşkın, modanın el ele verdiği, sizi düşten düşlere götüren, telefonlarınızı ellerinizden düşüremeyeceğiniz, sınırların ve zamanın ötesinde düşünülmüş bir proje olarak nitelendirilebilir. Mekanın ruhunu ışık ve mimari kararlarla tamamen ortaya çıkartıp; sanat ve isyanın bir araya gelmesidir. Hem görkemli hem de sofistike olan yepyeni bir mekan algısı sunmaktadır.
Özellikle heykeller ve avizeler herkesin gündeminde. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
Cahide Palazzo'da işlenen aşk hikayesini anlatma hayallerimizden biri olan aksesuarların hikayenin tamamlayıcı ögeleri olduklarını düşünüyorum. Heykeller ve avizeler dramatik aşkın hayat bulmuş şahitleri gibiler. Mekanı, hayallerin yaratıcılık, zeka, matematik ve zamansız bir karışımı olarak nitelendirebiliriz.
Her projenizde mutlaka görmek istediğiniz, "Benim imzam budur" diyebileceğiniz bir tarzınız var mı?
Her proje bizim için yepyeni hikayeler, yepyeni hayaller ile başlıyor ve her projemizde cesur renkleri, dokuları, malzemeleri ve herkesin cesaret edemediği kombinasyonları yaparak oluşturduğumuz tarzımızı koruyacağımızı düşünüyoruz. Sadece mimari alanda değil, birçok alanda eskiye dönüşü, tarihteki yaşanmışlıkları günümüze uyarlamak, çağımızın vazgeçilmezleri arasında. Ayrıca bu projenin başlangıcından sonuna kadar desteğini, gücünü, enerjisii yüreğini bizden esirgemeyen her daim her koşulda yanımızda olan dostlarım Şehmuz Şerbetçi'ye, İzzet Çapa ve tüm Cahide emekçilerine teşekkür ediyorum. Bu projede destek olan genç ekibime ve hayal ortaklarıma da tabii ki sonsuz teşekkürler ediyorum.
