RÖPORTAJ: SONER GÖMLEKSİZ soner.gomleksiz
Tanınmış iş kadını Sema Sipahioğlu'nun koronavirüs süreci herkesten biraz farklı. Her iki testi de negatif çıkmasına rağmen tomografiyle tespit edilen virüs, erken müdahaleyle Sema Hanım'ı hastaneye yatırmadan vücudundan temizlenmiş. Sipahioğlu, "Türkiye'nin sağlık sistemi, birçok dünya ülkesinin önünde" diyor…
Sema Hanım, öncelikle geçmiş olsun, umarım daha iyisinizdir şimdi… Bize hastalık sürecini biraz anlatır mısınız? Nasıl başladı belirtiler?
Hastalık sürecim önce sanki hafif grip oluyormuş gibi başladı. Boğazımda hafif batma ve yanma, vücut da kırgınlık. İlaç ve vitamin takviyesiyle geçti gibi oldu. Ama ben yine de test yaptırdım ve negatif çıktı. Tamam bende bir şey yok dedim...
Peki, hangi aşamada koronavirüs olabilir diye şüphelendiniz?
İlerleyen birkaç gün içinde sanki bende bir şeyler yanlış gidiyor gibi bir his vardı içimde. Dur, ben biraz spor yapayım, ağırlık çalışayım, yüzmeye başlayayım dedim... 3-4 gün gayet güzel spor yapıyorum, tabii kaslarımda ağrıyor. Bu arada sanki ciğerlerim ağrıyor, göğüs boşluğum yanıyor ve nefes sanki yeterli gelmiyor hissi başladı. İkinci testi de yaptırdım, tekrar negatif çıktı. Ama ertesi gün ciğerlerimdeki ağrı ve yanma fazlalaştı, koku duyusu gitti ve hafif öksürük başladı. Sağ olsun, çok sevdiğim dostum Yasemin Hamamcıoğlu'nun da beni uyarmasıyla Taksim Acıbadem Hastanesi'nin Direktörü Arzu Karataş'ın da, "Aman Sema, hemen gel" demesiyle gittim. Tomografide hemen çıktı ki, ben koronavirüse yakalanmışım!
Hastanede ne kadar kaldınız, nasıl bir tedavi izlendi?
Ateşim olmadığı için hastanede kalmak istemedim. Hemen bana ilaçlarımı verdiler, neler yapmam, neler yapmamam gerektiğini anlattılar. Tedavim, aşağı yukarı 7 gün sürdü. sonra da 14 gün karantina da kaldım.
Neler yaşadınız o dönemde, biraz duygularınızı anlatır mısınız? Ailenizin psikoloji nasıldı?
Hastalığı öğrendiğim zaman tabii insan ister istemez bir kötü oluyor. Etraftan ve TV'den gelen haberlerle bir "acaba mı" sorusunu soruyorsunuz kendinize. Otomatik olarak geride bırakacağınız insanları düşünüyorsunuz. Bu çok doğal... Ailem tabii çok panik oldu, hemen hastaneye yat gibi telkinde bulundular. Ailem veya arkadaşlarımla her konuştuğumda hep iyi olduğumu söyleyerek sakinleştirdim.
Hekimler ne gibi uyarılarda bulundular?
Unutmamak lazım, hiçbir kriz pik noktasında kalmaz, ya yenersin, ya yenilirsin… Tabii başta yakalayabilmiş olmam en büyük avantajımdı. Allah bin kere razı olsun. Doktorlarımız ve tüm sağlık ekibi de müthiştiler. Sabah akşam kontrol altındaydım evde bile olsam. Buradan kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.
Şu an nasıl bir psikoloji içindesiniz; rahatlama mı, yoksa hastalık korkusu daha mı yoğun şimdi?
Şu anda ruhen ve bedenen çok iyi durumdayım, Rabbime binlerce şükür, bana yaşama gücü verdi... Tabii ki kendime iyi bakacağım, iyi besleneceğim, spor yapacağım, okuyacağım, dinleneceğim…
Yakın zamanda büyük bir ameliyat geçirip, midenizi küçülttünüz. Bu ayrı bir risk teşkil etti mi hastalık açısından?
Geçirdiğim mide ameliyatının hiçbir zararını görmedim.
Şu an hasta olanlara ya da korkuyla evde oturanlara ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Allah tüm hastalara acil şifalar versin... Herkese söyleyebileceğim tavsiyeler ise; kendinizi çok iyi dinleyin, "Bana olmaz, ne olacak?" sakın demeyin. Hekimlerin önerilerini takip edin, tomografi çektirin diyorlarsa, bunu ihmal etmeyin.
Eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Kesinlikle bizim Türkiye'deki sağlık sistemimiz, doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız bence dünyadaki pek çok gelişmiş ülkenin çok çok önünde. Doktorlarımızın ve sağlıkçılarımızın tavsiyesine uyun, dışarı çıkmayın! Evde kal Türkiye!
ESRA OFLAZ GÜVENKAYA: ''SAĞLIK ÇALIŞANLARINA MİNNETARIM'' 
ZEYNEP FADILLIOĞLU: ''EŞİM VE ANNEM DE POZİTİFTİ AMA ATLATTIK''
