''Tabağın değişirse sen de değişirsin''

Uyguladığı ‘21 Günde ŞekerSizsiniz’ sağlık programıyla dikkatleri üzerine çeken Ebru Zeynep Altay ile sağlıklı beslenme ve gereklilikleri üzerine keyifli bir sohbette buluştuk.

''Tabağın değişirse sen de değişirsin''

RÖPORTAJ İREM ORHAN

Uzun yıllar uluslararası lüks cilt bakımı, makyaj ve parfüm markalarının satın alma ve pazarlamasında çalıştıktan sonra; önceliği olan sağlıklı yemek, spor ve temiz hayatı kitlelere aktarmak üzere kurumsal hayatı bırakarak tutkusunun peşinden giden Ebru Zeynep Altay, bu konuda bilgisine bilgi katmak üzere önce New York'ta bulunan ve alanındaki en gelişmiş okullardan biri olan Institute for Integrative Nutrition Bütünsel Beslenme Danışmanlığı ve Sağlık Koçluğu okuluna başlıyor. Oradan mezun olduktan sonra yine merkezi New York'ta bulunan Functional Medicine Coaching Academy'de Fonksiyonel Tıp Koçluğu programını alıyor. Öğrendiklerini ise; bugün 28. kez yaptığı '21 Günde ŞekerSizsiniz' programımdaki öğrencilerine aktarıyor. Altay ile sağlık odaklı güncel uygulamalarını konuştuk.

Ebru Hanım nasıl gidiyor şimdilerde sizin için hayat, nasıl geçiyor yaz?

Ülkece karşılaştığımız doğal afetlerin üzüntüsü çok yoğun ama buna rağmen iyi gelenleri yaşamıma eklemeye ve tabii 'ŞekerSizsiniz' programımda olanlara da ekletmeye devam ediyorum. Çünkü insan ancak iyi hissettiği ve hissettirdiği sürece kendine iyi gelenleri yapabilecek güç buluyor. Yaz aylarım grup ve birebir olarak düzenlediğim '21 Günde ŞekerSizsiniz' programlarıma yoğunlaşmakla geçiyor.

21 Günde ŞekerSizsiniz' programınız son dönemlerde epey revaçta. İçeriği hakkında bilgi verir misiniz?

İnsanların beslenmeyle ilişkilerini bambaşka bir boyuta taşıdığım '21 Günde Şeker- Sizsiniz' programımı 2.5 yıldır hiç ara vermeden sürdürüyorum. Şu ana kadar birebir ŞekerSizsiniz çalıştıklarım ve grup olarak çalıştığım kişilerle beraber pek çok kişinin hayatına dokundum. '21 Günde ŞekerSizsiniz' programı, bir kilo verdirme programı değil ama katılan herkes istisnasız beslenmeyle ilişkilerini bambaşka boyuta taşıdıkları için kilo veriyorlar. Burada asıl amacım, bu programa katılan kişilerin gerçek besinlerle beslenmeleri gerektiğinin altını çizerek onları bilinçlendirmek ve kişilerde farkındalık yaratmak. Artık aynı kaloride olan bir elmanın ve yüksek derecede işlenmiş paketli bir ürünün hücrelerimize aynı derecede yararlı olmadığını öğrenmemiz gerek. 21 Günde ŞekerSizsiniz programımda, iyileştiren yiyecekleri yani iştahımızı kimyasal seviyede azaltan yiyecekleri öğretiyorum. Bu programın asıl amacı kan şekerimizi dengede tutabilmek. Çünkü kan şekeri içimizde uyuyan bir canavar. Onu uyandıran, iyileştirmeyen yiyecekleri yediğimiz sürece daha fazla yemeye devam ediyoruz ve bu tam bir kısır döngüye girip rahatsızlıklar, mod değişikleri, sinirlilik halleri artık hayatımızın bir parçası haline geliyor. Bu programdan sonra artık beslenmeye bakış açınız bambaşka bir boyuta taşınıyor. Çünkü biz bedenimiz, zihnimiz ve ruhumuza neyi verirsek, dışarı tezahürü o oluyor. Hücrelerimize iyi veri girmemiz gerekiyor ki, iyi çıktı alabilelim.

Bu arada kişilerdeki kilo kaybıyla birlikte aslında diğer hedef ve amaçlarınız neler oluyor?

Amacım, sürdürülebilir iyi yaşam alışkanlıklarını öğretmek. Bunu öğrendikten sonra kilolar isteseniz de sizde durmuyor zaten. Kilo vereceğiz diye halsiz, bitkin, modumuz düşük, enerjisiz hissetmiyoruz kendimizi. Aksine iyileştiren yiyeceklerle kendimizi hiç olmadığımız kadar enerjik, yaşam dolu, cıvıl cıvıl ve pırıl pırıl hissediyoruz. Elbette çöp gıdalardan da uzak duruyoruz. Toksik insan gibi düşünün onları, beraberken belki hissetmezsiniz ama sonradan ağırlığı üzerinizde kalır. 21 gün; tüm ŞekerSizsiniz'lerime yeni alışkanlıklar kazandırıyor ve yeni fikirler veriyor. Ama sonuç olarak bu plan sadece 21 günle değil ondan sonraki binlerce günle ilgili. Bundan sonra yapacaklarınız sizin tarifiniz, reçeteniz, ailenizin gelenekleri olacak. Bunları siz hayal edeceksiniz, siz yapacaksınız siz paylaşacaksınız. Buradaki kilit nokta; günlük hayatta karşılaştığınız üç önemli yemek yeme ortamını idare edebilmek yani evde, dışarıda, seyahatte neler yiyeceğinizi seçebilmek ve pratik edebilmek.

Kişilere yeni alışkanlıklar kazandırmak hususunda 21 gün mucizesi yıllardır üzerine konuşulan konulardan. Yeni bir alışkanlık kazanmak için gerçekten 21 gün yeterli mi?

1961 yılında pozitif davranış bilimi uzmanlarının araştırmalarına dayanan bir çalışma aslında bu. Devam etmekte olan alışkanlığın yenisi ile değiştirilmesi için gereken bir süreç. Aslında alışkanlıklar üzerinde çalıştığımızdan, tabaklarımıza seçtiğimiz besinlerle bu program boyunca pratik ediyoruz. İnsan da her gün yaşamında düşüncelerinden başlayarak davranışlarını oluşturuyor. Biz hücrelerimiz için, bize iyi gelen besinleri seçtikçe ve tercih ettikçe alışkanlık oluşturup, mümkün olduğu kadar 21 gün boyunca, iyi hissederek ve strese girmemenin yollarını öğrenerek devam ediyoruz. 21 Günde ŞekerSizsiniz programını 29. kez gerçekleştiriyorum. İşin sırrı disiplin, istikrar, denge ve iyi hissederek yapabilmenin yollarını öğrenmek.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.