"Çeşme dünyanın en güzel yeri"

Başarılı işletmeci ve mimar Hakan Dalokay ile açtığı efsane mekanları, ülkemize getirdiği beach kültürünü ve hedeflerini konuştuk.

"Çeşme dünyanın en güzel yeri"

Röportaj:Bade ÇAKAR

Fotoğraflar:Ahmet ERDEM

Ünlü mimar ve siyasetçi Vedat Dalokay'ın oğlu Hakan Dalokay ile bir araya geldik. İstanbul'da efsane mekanlara işletmeci olarak imza atan Hakan Dalokay da babası gibi başarılı bir mimar. 1990'lara damga vuran, İstanbul'un en başarılı kulüplerinden biri olan Fly-Inn'in başarısını 1995'te Çeşme'de açtığı Fly-Inn Beach ile sürdüren Dalokay, önümüzdeki yıl farklı bir otel konseptiyle karşımıza çıkacak.

Hakan Bey ilk olarak sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Hakan Dalokay: 1962 doğumluyum. Bir oğlum var; Vedat Ali Dalokay. Çeşme, İstanbul ve İznik Gölü'nün kıyısındaki çiftliğimde yaşıyorum. Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık bölümü mezunuyum. Yüksek kariyerimi de bölge ve şehir plancılığı üzerine yaptım. Projelerimle ulusal ve uluslararası birçok ödüle layık görüldüm. Türkiye ve yurtdışında birçok projeye imza attım. Proje odaklı çalışan bir mimarım. Mimari projeler hazırlayıp; uygulamalarını yapıyorum. Spora önem veriyorum ve sporcu yanım var; Camel Trophy'de ülkemizi temsil ettim. Uçak kullanıyorum; Formula III'te yarıştım, karting yarışlarına katıldım ve Türkiye şampiyonu oldum kendi kategorimde...

Aktif bir hayatınız var. Sizi daha çok işletmeci olarak tanıyoruz...

Dalokay: Haklısınız, uzun yıllar işletmeci olarak çalıştım. Beach club, bar ve restoran olarak Türkiye'de 16 tesis açtım. Bunları hayata geçirdiğim yıllarda hep en üst sıralarda, listelerde birinci olmayı başardık. Vural Öger'le de ortaklık yaptım; İstanbul'da en son Joy Club'ı açmıştık beraber. Uludağ'da bir yer açtım; Serkan Yazıcı ile ortak Meribel... Bodrum'da Dodo Beach'i yarattım. Dodo Beach Fly-Inn diye açtık. Alaçatı Port'ta bir kulüp açtık; Joy diye... Aya Yorgi'de Fly-Inn'i açtım; daha sonra Barcelona'yı açtım ve ardından Mask diye bir yer daha açtım Aya Yorgi Koyu'nda...

Çeşme'de çok büyük yatırımlara imza attınız. Çeşme'ye olan bu sevginiz nereden geliyor?

Dalokay: Çocukluğa dayanan çok eski bir gönül bağım var. 11 yaşımdan beri Çeşme hayatımdadır diyebilirim. Ailemin evi, sevdiklerim uzun zamandır burada... Her yıl 6-7 ayımı burada geçiriyorum. 45 yıllık bir mazimiz var Çeşme ile... Hatta Çeşme'ye daha iyi hizmet verebilmek için siyasi anlamda da çeşitli çalışmalarda yer aldım. Evet, büyük yatırımlara imza attık ama daha şimdi yeni başlıyoruz. Önümüzdeki yıl daha da büyük yatırımlara imza atacağız.

Son zamanlarda Çeşme'nin en popüler tatil destinasyonlarından biri haline gelmesi hakkında neler düşünüyorsunuz?

Dalokay: Çünkü Çeşme bence çok güzel. İklimi, doğası ve ambiyansı çok keyifli. Denizi güzel; esintisi muhteşem, Çeşme'nin dünyaca ünlü esintisi bence en önemli özelliklerinden biri. Ayrıca doğasının, mimarisinin bozulmadan turizme açılması da en önemli faktörlerden biri... Belediye başkanımız Muhittin Dalgıç'ın da katkıları turizmin gelişmesi açısından en önemli faktörlerden.

Fly-Inn projesi nasıl doğmuştu?

Dalokay: Fly-Inn'i ilk 1991'de İstanbul'da açtık. 1992'de yeri değişti. Daha sonra rotayı gece hayatından yaza çevirdim, Çeşme'de de yaşadığım için Fly-Inn Beach'i 1995'te Çeşme'de açtım. Gidip yaşayabileceğim bir yer yapayım istedim; esasında fikir öyle doğdu. Aya Yorgi Koyu dünyanın en güzel koylarından biri ve o yüzden orayı seçtim. Zaten o dönem de orada yaşıyordum. Evim gibiydi; ne beni mutlu ederse, ne bana keyif verirse, hep bunları hayal ederek bu konsepti yarattım.

'Beach club' kavramı yoktu o zamanlar, değil mi?

Dalokay: Klasik plajlar vardı ve insanlar yaz tatillerini plajlarda geçiriyorlardı. Biz Fly-Inn Beach ile yepyeni bir anlayışa, konsepte imza attık. Sadece deniz, kumsal, şezlong değil artık çeşitli aktivitelerin, eğlenceli organizasyonların ve farklı lezzetlerin yer aldığı bir anlayış gelmişti yaz tatillerine. Bu anlamda da çok büyük bir ilgiyle karşılandık; çok olumlu yorumlar aldık. Açıkçası hayata geçiş hikayesi de çok hızlı oldu; herhalde 45 günde yaptım diyebilirim. O dönemdeki önceliklerim neyse ve insanların nelerden keyif alacağını ön gördüysem bütün temeli bunun üzerine kurdum.

Bu konsepti geliştirirken neleri göz önünde bulundurdunuz?

Dalokay: En önemli özelliği şu; ağırladığım insanlara müşteri olarak bakmıyorum, evimde ağırladığım insanlar gibi bakıp aynı samimiyeti ve ilgiyi göstermeye özen gösteriyorum. Burayı herkesin keyif alabileceği şekilde konumlandırdım; dolayısıyla bu da benim önceliğim. Herkesle tanışıyorum, birebir iletişim kurup ağırlıyorum çünkü burası benim yaşam biçimimi ifade ediyor. Mimar olduğum için her şeyi kendim tasarlıyorum. Olması gereken ne varsa, gerek mimar gözüyle, gerek misafir gözüyle her şeyi titizlikle projelendirdim. İnşa ediyorum, ekibini kendim kuruyorum, işletmesini kuruyorum.

Çeşme'de birçok beach club var artık. Fly-Inn Beach'in farkı nedir?

Dalokay: Öncelikle konum olarak Çeşme'nin en iyi yerinde yer alıyor. En iyi deniz, en iyi koy, en iyi ekip. Biz bu konuda çok büyük bir özveri gösteriyoruz. Burada yatıyorum, burada kalıyorum, insanlarla beraber eğleniyorum, zaman geçiriyorum. Bu samimiyet ve sıcaklık da insanlara geçiyor. Bunun dışında bir tatilde aranan ve genelde beach club'larda olmayan her şeyi sunuyoruz. 7'den 70'e herkesin keyifle zaman geçirdiği, her damak tadına hitap eden lezzetlerin yer aldığı, pet friendly tarafıyla da küçük dostları ile tatilini geçirmek isteyenlerin huzurla gelebildiği, sportif aktivitelerin yer aldığı, müzik ve festival sevenlerin benzersiz deneyimler yaşadığı, çocukların yaratıcı ve gelişimi destekleyen aktivitelere dahil oldukları gibi bir tatilden beklenen her şeyin tek bir çatı altında toplandığı bir yapımız var. Bizim buradaki amacımız elbette öncelikle misafirlerimizi iyi ağırlamak, tatillerini keyifli geçirmelerini sağlamak. Onlara aradıkları her şeyi sunabilmek ve bunları bünyemizde toplamak en öne çıkan özelliklerimiz...

Fly-Inn Beach projesini tasarlarken nelere dikkat ettiniz?

Dalokay: Fly-Inn'lerin hepsini ben tasarladım. Çok kısa sürelerde inşa ettim. İnsanların burada mutlu olması, keyifli ve güzel zaman geçirmesi benim önceliklerim oldu. Benzersiz ve özgün deneyimler geçirmeleri, tatillerini unutulmaz yaşamaları, aradıkları her şeyi bulabilmelerini istedim. Tabii mimari bir çizgimiz var, bu da yansıyor.

Fly-Inn Beach'te birçok farklı işletme yer alıyor. Bu birliktelikler nasıl gelişti? Yer alan mekanlarda aradığınız özellikler neler?

Dalokay: Elbette seçim yaparken kendi kişisel tecrübelerimden yola çıkıyorum. "Ben beğenir miyim?" benim temel sorum. İşini iyi yapan, iletişimi konsepte uygun, bizimle aynı çizgide insanlarla yol alıyoruz. Karma bir sistem mevcut, çünkü her talebe uygun en iyi seçenekleri sunmaya özen gösteriyoruz. Bu farklılık bizi zenginleştiriyor ve müşteri memnuniyetine yansıyor.

Fly-Inn Beach'te farklı organizasyonlar da yapılıyor sanırım...

Dalokay: Elbette; biz aynı zamanda birçok önemli organizasyona ve dünya çapında DJ'lere ev sahipliği yapıyoruz. Bu yıl Electronica Festival'e ev sahipliği yaptık ve çok olumlu yorumlar aldık. Önümüzdeki yıl da bu iş birliğini devam ettirmek istiyoruz. Bunun dışında 22 Ağustos'ta düzenlenecek olan ve Türkiye'de bu yıl ilk defa yapılan 'Sense Festival'e ev sahipliği yapıyoruz. Ayrıca dünyanın en önemli yaz partilerinde de setin başına geçen DJ'leri getiriyoruz. Fly-Inn Beach olarak festivallere de ev sahipliği yapan, Türkiye'ye ilk defa gelen isimleri ağırlayan, öncüsü olan bir konumlandırmamız var. Amacımız her zaman Türkiye'ye alanımızda yenilik getirmek. Düğünlere, kurumsal organizasyonlara da ev sahipliği yapıyoruz.

Gelecek için planlarınız var mı?

Dalokay: Altınkum'da beach tesisimizi uzun yıllar devam ettirmeyi hedefliyoruz. Bunun haricinde Çeşme'de iki büyük yatırım daha planlıyoruz. Esasında bunlar şu an mevcut olandan çok daha büyük projeler. Ayrıca İstanbul'da da çok özel bir projeye imza atacağız. Yine Fly-Inn markası altında Türkiye'nin en büyük 'entertainment center'ı olacak; bütün çalışmaları bu şekilde projelendiriyoruz. Daha önce Türkiye'de hiç kimsenin görmediği bir konsept yaratacağız. Fly-Inn Beach tarafına dönecek olursak, önümüzdeki yıllarda artık konaklama anlamında da konsept sunacağız. Tesisimizin hemen yakınında 300 odalı bir tesis yapmayı planlıyoruz. Aya Yorgi'de de 600 odalı bir tesis, ardından yine Çeşme'de 350 odalı bir tesis daha hayata geçireceğiz; yani planlarımız bu yönde... Fly-Inn olarak konaklamaya yönelik de çok özel bir konsept geliştiriyoruz.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.