Ayşe Kucuroğlu & Alexandros Papantoniou: ''Birlikte güzel şeyler paylaşıyoruz''

Renkli̇ kişi̇li̇ğiyle her zaman dikkat çeken Ayşe Kucuroğlu, yunan sevgi̇lisi̇ Alex Papantoniou i̇le sokağa çıkma yasağında Şamdan Plus için Arnavutköy’ün boş sokaklarında özel pozlar verdi̇. Özel hayatlarına ve kendi̇lerine dair samimi̇ açıklamalarda da

Ayşe Kucuroğlu & Alexandros Papantoniou: ''Birlikte güzel şeyler paylaşıyoruz''

RÖPORTAJ GÜLÇİN İŞLER FIRAT gulcin.firat@sabah.com.tr
FOTOĞRAFLAR CENGİZ DİKBAŞ
FOTOĞRAFÇI ASİSTANI ERSİN AL
STYLING SİNEM BABACAN
VİDEO TUĞSAT EMRE ÇELİK /ALEGORIST
MAKYAJ İREM NUR YAMAN (YILDIRIM ÖZDEMİR/ BEBEK)
SAÇ MUHARREM SEN (YILDIRIM ÖZDEMİR/ BEBEK)

Koronavirüs önlemleri kapsamında sokağa çıkma yasağının olduğu bir gün, İstanbul'un en güzel semtlerinden Arnavutköy'ün boş sokaklarında, kendine özgü tarzıyla her zaman dikkat çeken bir isim olan, 5 çocuk annesi Ayse Kucuroğlu ve Yunan isadamı sevgilisi Alexandros Papantoniou ile özel bir fotoğraf çekimi gerçekleştirdik. Kucuroğlu, sevgilisiyle birlikte ilk kez Şamdan Plus'a özel pozlar verdi. Birbirine çok yakışan çift özel hayatlarına, ilişkilerine ve içinde bulundukları durumlara dair samimi açıklamalarda bulundu. Özel izin alınarak gerçekleştirdiğimiz bu çekimde Ayşe Hanım ve Alex Bey'in enerjisi, dinamikliği ve profesyonelce poz vermeleriyle ortaya böyle güzel kareler çıktı.

Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınında hepimiz uzun süren karantina süreci yasadık. Sizlerle de bu çekimi sokaga çıkma yasagının oldugu bir günde yaptık. Nasıl geçirdiniz o süreci?
Ayse Kucuroğlu: Bütün dünyada hepimiz çok zor bir dönem atlatıyoruz. Evet, zor günler geçirdik ilk olarak şaşkınlık, panik taşırken her insan gibi biz de bu süreci geldiği gibi yaşadık ve zamanla da içinde bulunduğumuz duruma alıştık.

Peki, 5 çocukla karantina nasıl geçti?
A.K: Aslında çok şikayet edemeyeceğim. Çünkü kalabalık oldukları için bir arada ve eğlenerek geçirdiler. Sosyal ve hızlı İstanbul koşturmasından sonra birbirimize çok vakit ayırdık. Onların hatıralarını ve gelecek hayallerini dinledim. En güzeli de birbirlerini daha iyi anlayan kardeşler oldular. Hepsi özgür çocuklar; onları kendilerini doğru tanıyan, hayata karşı doğru soruları sormayı bilen çocuklar olarak yetiştiriyoruz. Merakla sorulmuş doğru sorular dogru cevapları getirir. Öğrenmeye açık, birbirinin alanına girmeden yargısızca yaşadılar bu süreci diyebilirim.

Alex Bey öncelikle sizi tanıyalım, siz nasıl geçirdiniz bu süreci?
Alex Papantoniou: Genel merkez şirketim Yunanistan'da ALNIC Yatırım Grubu. İstanbul'da denizcilik ve teknik hizmetler ve danışmanlık ile ilgili Ilkfer Grubu ile Unimaritime Denizcilik şirketim var. Türkiye ve Çin'deki şirketlerim salgından önce çok tatmin edici bir ritimle çalışıyorlardı. Çin'deki gelişmeleri örnek alarak -çünkü Çin salgından ilk darbe alan ülkeydi- ülkeler bazında yol haritası belirlendi. Buna göre alınacak önlemler, varılacak hedefler kararlaştırıldı ve izlenilecek stratejiler belirlendi. Şu an şirketlerin aktif durumu memnuniyet verici seviyede olmasına rağmen, şüphesiz tüm dünya 'lockdown'un etkisi altında. Öbür taraftan bu zor şartlar altında şirketlerin örnek oluşturacak bir şekilde işleyişi beni çok iyimser yapıyor ve eminim ki bu salgında daha kuvvetli çıkacağız. Bu aldığımız kararlar ve belirlediğimiz stratejiyle iyi yolda olduğumuz kesin. Şirketimizde istikrarı muhafaza etmeyi ve meslektaşlarımızın bize karşı olan güvenini sarsmamayı başardık.

Ayşe Hanım siz şu sıralar iş olarak neler yapıyorsunuz?
A.K:
Birçok marka ile çalışıyorum. Şu sıralar yepyeni bir kitap ile uğraşıyorum; hayat tarzı ile birleşmiş bir yemek tarifi kitabı. Yemek yapmak, sofra hazırlamak, ağırlamak benim hayat tarzım ve en sevdiği şeylerden biri. Yemek birçok kişiyi bir arada tutan en önemli şölen. Kitap için Kreatif Direktör Murat Luke ile çalışıyoruz.

Anlaşılan karantina sürecinde bol bol yemek yaptınız.
A.K:
(Gülüyor) Uzun süredir pişirmediğim yemekleri pişirdim. Meşakkatli ve klasik reçetelerdi; onları denedim ve kitabıma da hayat verdi. Tabii mutfak alanı dışında şeyler de yaptım.

Neler yaptınız?
A.K:
Online Yunanca öğrenmeye çalıştım, şu an Yunan alfabesiyle birçok şeyi okuyabiliyorum. Çince'den sonra mutlu etti beni. Çin Dili ve Edebiyatı okumuştum ve eski defterlerimden Konfüçyüs yazıtlarına yeniden döndüm. Çok eskiden okuduğum kitapları yeniden okudum, tabii bambaşka anlamlar çıktı. Çünkü 15 yıl önce aynı kişi değilsiniz ama kitap aynı anlamları daha farklı anlıyorsunuz. Bu çok hoşuma gitti.

Alex Bey siz de karantinada İstanbul'da kaldınız, nasıl geçti?
A.P:
Karantinada yaşamak alışılmış bir şey değil, hatta diyebilirim ki acayip bir durum… Hayatımda hiçbir zaman, uzun bir süre, aynı yerde kalmışlığım yok. İlk defa Türkiye'de bu kadar uzun zaman, 4 ay kaldım ve hala kalıyorum (Gülüyor). Son 10 yılda Türkiye'de, en fazla 15 gün kalmıştım.

İstanbul-Atina arasında nasıl bir hayatınız var?
A.P:
İstanbul'da evim denize yakın olduğu için sahilde uzun yürüyüşler yapıyorum. İstanbul'u seviyorum ve deniz kenarında açık havada yaptığım uzun yürüyüşlerle kafa yorgunluğumu gideriyorum. İstanbul'da daha çok kitap okuyorum, kendimi geliştiren şeyleri daha çok yapıyorum. Okumadığım kitapları okudum ve bu arada Türkçemi ilerletiyorum. Türkçeyi çok enteresan ve oldukça zor buluyorum.

10 yıldır İstanbul'dasınız o zamandan bu zamana sizin gözünüzle İstanbul'da neler değişti?
A.P: Ç
ok iyi bir soru. Ortağımla Türk pazarına girmeye karar verdiğimiz zaman, 2008'de Türkiye'ye seyahate gelmiştim. Hayatım boyunca ziyaret ettiğim büyükşehirlerin sayısı oldukça çok ve bu şehir beni büyüledi diyebilirim. İki yıl sonra, yani 2010'da şirketi kurduğumuz zaman devamlı gelişen bir şehir gördüm. Kesinlikle diyebilirim bu şehir yalnız bir Anadolu şehri değil, bu şehrin devamlı gelişmesini, zaman zaman ortaya çıkan ekonomik zorluklara rağmen, saygınlık ve tutarlılıkla, büyük bir başarıyla sağlayan herkesi tebrik ediyorum. Bu 20 milyonluk nüfusu olan şehir için kolay bir şey değil. Ben bir gözlemci olarak, son 10 yılda müthiş bir gelişme görüyorum. Şu an istikrarın ve gelişmenin kalıcı olabilmesi için gerekli olan şey bu durumun iyi bir şekilde kontrol edilmesi.

Alex Bey denizcilik işiyle uğraşıyorsunuz, malum koronavirüs her sektörü vurdu ama hiç şüphesiz turizm sektörü büyük darbe aldı. Sizin bu konuda görüşlerinizi almak isterim.
A.P:
Özellikle ticari nakliyeyle uğraşmama rağmen bu salgının turizm sektörünü etkileyeceğini kesin olarak görüyorum. Bu durum iyi komşu ülkeler olan Türkiye ve Yunanistan'ı etkileyecek çünkü büyük bir bütçe açığı doğuracak. İnşallah yaz aylarında durum düzelir, ekonomik zararlar ve işsizlik oranı azalır. Her iki ülkeyi de seviyorum, nerede olursam, hangi yolculuktaysam, bütün gücümle her iki ülkenin de güzelliklerini duyurmaya çalışacağım ve bunun için elimden geleni yapacağım. Muhakkak, zor bir yaz olacaktır, ama her iki ülkenin de başaracağına inanmak isterim.

Ayşe Hanım, Alex Bey ile nasıl tanıştınız? Sizi hangi özellikleri etkiledi?
A.K:
Alex ile İstanbul'da tanıştık. Alex'in çok çalışkan, işine saygıyla bağlı, kızı Nicole'a harika bir baba olması çok hoşuma gitti ve onunla gurur duydum. Vizyonlu, yeni bilgilere açık ve çocuklarıma önem veriyor. Benim gibi ikizler burcu olup sakin görüntüsünün altında zeki bir mizah anlayışı var ve bu benim için çok önemli. Bu yüzden birbirimizi çok iyi anlıyoruz. Alex'in bakışından ya da birbirimizin bakışından ne söylemek istediğimizi anlıyorum.

Ya siz Alex Bey, Ayşe Kucuroğlu'nun hangi özelliklerinden etkilendiniz?
A.P:
Beş çocuğu olan bir kadın olmasına rağmen enerjisi ve dinamizmi hiç bitmiyor. Uzun sohbetler yaparak güzel şeyler paylaşıyoruz. Ayşe'de en çok dikkatimi çeken şey ise çok iyimser bir kadın olması. Hatta bazen her şeyi normalden fazla bir pozitiflikle karşılıyor. Bu beni öz denetimli bir insan olduğum için, bazen sinirlendiriyor (Gülüyor). Ama, onu çok yakın tanıyanlar için de benim için de çok saygıdeğer bir insan.

Birlikte neler yapıyorsunuz?
A.K:
Biz seyahat etmeyi seven, yeni yerler keşfedip notlar alan, arkadaşlarımızla ve ailemizle vakit geçirmeyi seven çiftiz. Birlikte spor yapmayı, uzun yürüyüşler yapmayı severiz. Kendimize ait de alanlarımız var ve birbirimizden yeni şeyler de öğreniyoruz. Alex'in sevdiği klasik yerler vardır farklı ülkelerde; oralara giderek bana oraları tanıtmaktan çok mutlu olur. Alex, korona sırasında ilk kez Türkiye'de 4 ay gibi uzun zaman geçirdi. Birlikte güzel yemekler yapıp izlemediğimiz filmleri izledik. Alex çocuklarımla da güzel vakit geçirdi.
A.P: Ayşe ile ortak hobilerimiz çok var. Hiç gitmemiş olduğumuz yerleri ziyaret etmek, yurtdışında, yurtiçinde özel davetlere katılmak çok keyifli. Ayşe Türkiye'de bilinen bir insan olmasına rağmen genellikle özel hayatımızı kendi içimizde bir arada yaşayabiliyoruz. Bu çok güzel. İş seyahatlerim ile keyfi de birleştiriyoruz ve Ayşe ile çok uyumlu oluyoruz. Hem ziyaret hem de ticaret oluyor. Vaktimizi kaliteli ve güzel değerlendiriyoruz.

Aşk sizin için ne ifade ediyor?
A.K:
Tutku ve paylaşım…

Vallahi size bravo diyorum, 5 çocuğunuz var ama kendinizi aşka, ilişkiye kapatmadınız, bunu bir de sizden dinlemek isterim.
A.K:
Çocuklarımdan yana çok şanslıyım, doğru yetiştiriyorum. Çocuklarımın sorumluluklarını hissetmeme rağmen ilişkimin taşıyamayacağım bir ağırlığını asla hissetmiyorum. Hayat çok güzel…

Gelecek planlarınız neler, sormadan geçmek istemiyorum ama evlenmeyi düşünüyor musunuz?
A.K:
Bugünden başka gerçek olmadığına göre gelecek ile ilgili planlar yapmıyorum. Anı yaşamayı tercih ediyorum. Evliliği düşünmüyorum.

Siz ne dersiniz Alex Bey?
A.P:
Geçen yıl kaybettiğim sevgili annemin bana öğrettiği bakış acısını paylaşmak isterim. Gelecek planı yerine anı ve bugünü yaşamalı.

Sevgiliniz, yeme-içme sektöründe son derece deneyimli. İkiniz bu anlamda deneyimlerinizi birleştirerek İstanbul'da bir yatırım yapmayı düşünüyor musunuz?
A.P:
Restoran konusunda pek fikrim yok, Ayşe bu konuda çok şey biliyor. Bana güzel bir teklif gelirse, işadamı olarak, önce araştırırım, sonra karar veririm. Bu gibi kararlarda, teklifin kimden geldiği ve işi kimin yapacağı çok önemli.

Mutfak ile Alex Bey'in arası nasıl, birlikte yemek yapıyor musunuz?
A.K:
Ben aynı zamanda şef eğitimi aldığım için yeni yemekler pişirmeye bayılıyorum. Yemek pişirmek inanılmaz bir motivasyon benim için. Genelde sağlıklı içeriklerle hazırlanmış modern yemekler pişiriyoruz. Alex çok güzel et, steak pişiriyor ve harika Greek Salata yapıyor. Tatlıyı çok seviyor ama yemekten uzak duruyor; tahinli çöreğe bayılıyor.

İstanbul'u bir de sizden dinleyelim; gitmekten keyif aldığınız yerler neresi?
A.P:
İstanbul'da çok güzel restoranlar var. İstediğin ülkenin yemeklerini, mutfağını bulabiliyorsun. Ben genellikle Türk mutfağını tercih ediyorum ve tatlılarınıza bayılıyorum! Ama yemekten kaçınıyorum. Ortaköy- Emirgan hattı arasında yürümeyi çok seviyorum, böylece stres atıyorum ve bu beni canlandırıyor. Cantinery'yi çok seviyorum Bebek'de Sophie sık uğradıgım yerlerden. Hillside Etiler'deki Palms'in yemeklerini ve kahvaltılarını seviyorum.

Yunanistan'da tatil yapabilmek için arabayla gidilebilecek tavsiye edeceginiz beach önerileri de alalım sizden.
A.P:
Biz ülke olarak çok şanslıyız. Yunanistan'ın bin bir güzellikte sahilleri ve güzellikleri var. Size tavsiye edebileceğim şey, hangi Yunan Adası'na gitmeye karar verirseniz değişik bir güzellikle karşılaşırsınız. Paros, Serifos, Girit, Ikaria, Astipalea, Tinos, Lefkada, Parga en sevdiğim yerlerden…

Yunanistan'ı da sizden dinleyelim.
A.K:
Geçen yazın birçok zamanını Yunanistan'da farklı yerlerde geçirdim. Mykonos'ta Wild Otel çok sevdiğim bir yerdir; sakin ve farklı bir Mykonos yaşarsınız. Nikos Varveris Interni By Moda Bagno'nun yemekleri harikadır ve Nikos çok iyi dostum olur. Alex Yunanistan'da daha sade ve bakir yerleri sever. Hydra'nın karşısında Ermioni'de bulunan 180aouth Sea Hotel denize 180 adım ve harika bir konumda. Atina'dan 1.5 saat uzaklıkta yer alan Antony'nin Oteli'ne bu yaz da gitmeyi düşünüyorum.

Türkiye-Yunanistan hattı arasında bir is yapmayı düsünüyor musunuz?
A.K:
Alex iki ülke arasında denizcilikle ilgili çok değerli işler yapıyor. Benim ise arada moda ve mutfağını sevdiğim için bağlantılarım oluştu. Geçen yıl sonu Kifissia ve Mykonos'da bulunan Cai e Di Ifratti ve onun değerli şefi dostum Evvagelos Chasiotis ile bir event yaptık; Ecali Golf Club'ta. Türk tasarımcılarını çok seviyorlar, ben de bazı tasarımcıları Yunanistan'daki concept butiklere yerleştirmeyi düşünüyorum. Yunanistan Başbakanı'nın değerli eşi Mareva Mitsotaki'yi çok beğeniyorum. Sürdürülebilir modaya dair çok önemli girişimleri ve güzel bir moda markası var; umarım ürünlerini Türkiye'de görürüz. Mareva'nın üç çocuk annesi olması ve güzel enerjisi beni etkiliyor.

Bu arada çok zayıflamışsınız, herkes kilo aldı siz zayıflamayı nasıl başardınız?
A.K:
Günü yaşamayı öğrendiğim için vücudum doğal tepki veriyor. O yüzden doğal formuna ulaşıyor. Özellikle zayıflamak için bir şey yapmadım; her şeyi de yedim karantina sürecinde iken. Haftada birkaç kez spor hocamız Alp Selçuk'un bana yazdığı kendi ağırlığımla yaptığım çalışmaları ve streç çalışmalarını yapıyorum.

Ayşe Kucuroğlu hayatının hangi döneminde?
A.K:
Olgunluk değişimi içerisinde, daha ilmi bir düşünceye sahip oluyorum; yeni büyüdüğümü hissediyorum. İçimdeki çocuk da yaşıyor.

İkiniz de giyinmeyi seven, stil sahibi isimlersiniz. Biraz moda konuşalım. Beğendiğiniz tasarımcılar ve markalar neler?
A.K:
Modayı çok sevdiğimi biliyorsunuz, benim için bir nevi motivasyon. Yüksek moda markalarla casual markaları birleştirmeyi seviyorum. Elbise giymeye bayılırım. Ayakkabıya büyük zaafım var. Siyah kalem etek, beyaz erkek gömleği dolabımdan eksik olmaz. Aksesuar kullanmayı severim; inci kolyeleri ve sarı büyük takıları çok severim.. Givenchy siyah gece elbisesine, vintage Chanel ceketlere, deri ceketlere her zaman yatırım yaparım. Bir kıyafet alırken her sezon giyebileceğimi düşünerek alırım. Türk tasarımcılardan Ezra-Tuba, Raisa Vanessa'dan çok giyinirim. İçinde iyi hissettiğim müddetçe akşam-gündüz fark etmez bir tuvalet eteğini rock tişörtle kombinlemek favorimdir.
A.P: Genelde farklı markaları birleştirmeyi, mendil ve kemer gibi aksesuar kullanmayı severim. Tarzımı biliyorum ve risk alıp onun dışına çıkmam. Ayrıca Türk tasarım ve markalarını çok beğeniyorum; özellikle deri ve ayakkabı tasarımında çok başarılı ürünler var. Ayşe ile giyinmeyi çok seviyoruz ve birbirimizin tarzını da çok beğeniyoruz.

Son olarak şunu sormak istiyorum; Yunanistan-Türkiye arasında turistik ziyaret yasak. Bu konuda önümüzde nasıl bir süreç olacak sizce?
A.P:
Her iki ülkenin halkı, yaşam tarzı ve gelişme açısından birbirine çok benziyor. Ortak noktalarımız o kadar çok ki bunlar birleşmeli ve ayrışma olmamalı. Bu dönemde her iki ülkenin de acı çekmesi talihsiz bir durumdur. Türkiye ve Yunanistan dünyanın en iyi turistik yerlerinden ikisi. Deniz her zaman birleşir ve etrafında hareket eden tüm sektörlerin refah ve sömürüsü için ivme kazandırır ve biz de bu ayrıcalığa sahip insanlar olarak şanslıyız. Ülkenizde profesyonel olarak yaşama ve büyüme onuruna sahip olan ve son 10 yılda Türk deneyiminizi ve kültürünüzü destekleyen bir Yunan vatandaşı ve işadamı olarak turizm bakanlarının girişimleri başkalarıyla genişletilmelidir.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.